Hiç unutamadığım bir anım yok galiba benim. Günlerce düşündüm. Ama
yok. Yirmi dokuz oldum nerdeyse, geriye dönü baktığımda farkettiğim tek
şey, zerre badire atlatmadan bu günlere kadar geldim sizin
anlayacağınız. Bi kere kahvaltıdan sonra “dur lan kaç zeytin yemişim bi
sayiim” diye düşünüp saymıştım da tamı tamına 22 tane zeytin çekirdeği
saymıştım. İşte başımdan geçenlerin ilginçlik seviyesi bu kadar… Sanırım
size ne kadar ilginç bir adam olup olmadığım hakkında bir bilgi
vermiştir bu unutulmaz anım.
İşte bi şekilde gelebildik bu yaşa kadar, bu heyecan seviyesinde.
Yanlış anlamayın sevgili okurlarım katiyen şikayetçi değilim bu
durumdan. “Bi 60 yıl daha böyle yaşamaya var mısın Umut?” diye sorsanız
size o meşhur gülümsememle gülümser ve “varım” derim. Eğer bir vilayet
olsaydım kesin Bilecik olurdum. Lütfen dikkat edin “Türkiye’deki iller
arasından” demiyorum, dünya üzerindeki şehirler arasında Bilecik
olurdum. Dünyada Bilecik ne ifade ediyorsa ben de insanlara onu ifade
ederek bir 60yıl daha yaşamak istiyorum. Çok şey mi istiyorum?
Şimdi bazı okurlarımız “vay çakaaaaaaalll, hiç ilginç değilim diyerek
ilginçliğin şahbazı olmaya çalışmak ha?” diye hınzırca güleceklerdir.
Böyle düşünen okurlarımız lütfen kimseyi kendi gibi sanmasın. Katiyen
aklıma gelmeyen bi şey bu. Ben burada samimi duyhularımı anlatıyorum
arkadaşım. Şu köşede şimdiye kadar hiç okuruma yalan söylemedim ben,
şimdiye kadar hiç yalan konuşmadım bundan sonra da konuşacak değilim.